Mersin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi’nin sağlık ekipleri mahalle mahalle gezerek, vatandaşlara sağlık ulaştırmayı sürdürüyor. ‘Gezici Sağlık Aracı’yla, özellikle merkeze uzak mahallere giden ekiplerin bir durağı da Tarsus ilçesine bağlı Ulaş Köyü oldu. Uzman doktor, fizyoterapist, diyetisyen ve ilgili sağlık personeli vatandaşları bilgilendirdi.
Son dönemde adını sıklıkla duyduğumuz laktoz hassasiyeti yarattığı gaz problemleri nedeniyle süt ürünlerini sevenlerin yaşam kalitesini düşürüyor.
Liv Hospital Çocuk Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülşen Köse: “Otizm spektrum bozukluğunda erken tanı ve altta yatan diğer hastalıkları belirlemek çok önemlidir. Tedavi altta yatan hastalığa göre belirlenir. Tedavide çocukla birlikte aileye psiko-sosyal destek verilmesine gerek vardır.” diyerek Otizm Spektrum Bozukluğu yani kısaca Otizm olarak bildiğimiz, yaşamın ilk aylarından başlayan ve yaşam boyu süren hastalık hakkında bilgiler verdi.
Otizmde pek çok genin etkilendiği düşünüldüğünü dile getiren Çocuk ve Egen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “Nasıl biz artık otizmi; Otizm Spektrum Bozukluğu olarak adlandırıyorsak, otizmin nedenlerini saydığımızda da artık genetik faktörleri ilk sıraya almış durumdayız.” dedi. Otizmin çevresel faktörlerine bakıldığında ise ileri baba yaşının otizmi etkileyen en önemli çevresel faktör olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “İleri baba yaşı tek başına bir neden olmamakla birlikte, biyolojik özellikleri ortaya çıkarıcı ve arttırıcı bir faktör olarak gözlemleniyor.” diye bilgi verdi.
Ön yargıların insanın, denetim olmaksızın otomatik aldığı kararlar olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bazı kişiler çok hızlı konuşurlar, o hızla otomatik düşüncelerle konuşurlar. Bazıları tane tane konuşur, düşündüğü söylediği sözün nereye varacağını bilir, yavaş yavaş konuşur. Bu tarz kişiler otomatik, hızlı kararlar vermez, amaca yönelik seçimler yapar. Ön yargı tuzaklarına düşmez. Hayatımızda ön yargılar tuzaktır.” dedi. “Ön yargılarımızı dağıtmak istiyorsak insanlarla temas kuracağız.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Kendimizi tanıyacağız, değiştireceğiz, hatamızı düzelteceğiz, ilerleyeceğiz. Sosyal temas arttıkça ön yargı azalır. Diyalog ön yargının en büyük ilacıdır.” diye konuştu.
Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Kanserin bu kadar yaygınlaşmasının sebepleri arasında artan stres, tütün ve alkol tüketimi, yanlış beslenme, işlenmiş gıdalar, sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği bulunuyor. Özellikle 50 yaş altı kanser vakalarının son 30 yılda daha da arttığı biliniyor. Bu nedenle Z kuşağı olarak da bilinen kitle için kanserle mücadele büyük önem taşıyor. Kanserle mücadelenin yolu ise bilinçli beslenme ve tarama programlarından geçiyor. Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar ve Doç. Dr. Ozan Akıncı, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’nda kanseri önleme konusunda önemli bilgiler verdi.